| |
Yâ sâhibe’l-cemâli ve yâ seyyide’l-beşer Ya Rasûllallah
Min hüsnike’l-münîri lekad nüvvira’l-kamer Ya Rasûllallah
Lâ yümkinü’s-senâü kemâ kâne hakkuküm Ya Rasûllallah
Min hüsnike’l-münîri lekad nüvvira’l-kamer Ya Rasûllallah
Güzellik sahibi ve insanlığın efendisi, Allah’ın Rasûlü!
Senin hoş ve güzel aydınlığından ay aydınlanmıştır Allah’ın
Rasûlü!
Hak ettiğin şekilde seni övmek mümkün değildir Allah’ın
Rasûlü!
Senin hoş ve güzel aydınlığından ay aydınlanmıştır Allah’ın
Rasûlü!
Fesaddaknâke yâ hayra’l-berâ yâ Rasûlu’llâh
Alâ mâ ci’tenâ hakan ileynâ yâ Rasûlu’llâh
Zalemnâ nefsenâ künnâ zalûmen fî Kitâbillâh
Semi’nâ kavlehû innâ aradnâ yâ Rasûlu’llâh
Neccarzade
Rıza Efendi’nin (1669-1746)
Bizlere (Allah’tan bir) gerçek olarak geldiğine dair seni
kabul ettik insanların en hayırlısı, Allah’ın Rasûlu!
Kendimize zalimce davrandık, Allah’ın kitabında “çok
zulmeden” olarak nitelendirildik. O’nun, “Biz (emaneti göklere ve yere) arz
ettik (ama onu insan yüklendi.
Çünkü o çok zulmedici idi)” (Ahzâb, 72) sözünü duyduk Ya
Rasûlu’llâh [salla’llâhu aleyhi ve sellem!]