![]() ![]() ![]() ![]() |
Hazır
cevap olan Ebû Dulâme bir gün halife el-Mehdînin huzuruna girdi. Hâşimîlerin
eşrâfından bir gurubun oturup sohbet etmekte olduklarım gördü. Kendisi de bir
kenara çekilip oturmak üzere iken el-Mehdî nüktedân dostunun geldiğini görünce
ona
"Ey Ebû Dulâme! Ahdettim; eğer şuradakilerden birini
hicvetmezsen dilini keseceğim"
dedi. Ebû Dulâme etrafı iyice süzdükten sonra halifenin bu teklifine karşı
"Efendim! Şu huzûrunuzdakilerin içinde kendimden başka
hicve müstahak kimse göremiyorum" deyip irticâlen şu beyitleri
söyledi:
"Sana söylüyorum ey
Ebû Dulâme!
Değerli kimselerden
değilsin, herhangi bir kerâmetin de yoktur.
O (yani Ebû Dulâme), sarığı giydiği zaman bir maymun, sarığı
çıkardığı zaman ise bir domuzdur.
Çirkinliği de âdiliği de
kendinde topladın.
Zaten öyledir, çirkinlik
her zaman alçaklığı takip eder.
Eğer dünya nimetlerine
kavuşmuşsan sevinme;
zira kıyâmet
yaklaşmıştır”.
Bunun üzerine oradakilerin
hepsi güldüler ve ona hediyeler verdiler
[Rasûlüllah salla'llâhü
aleyhi ve sellemin akrabaları hicvedilmez.]
Kaynak:
Ebû Dulâme ve Nükdedan Kişiliği
Üzerine, Mustafa KILIÇLI, A.Ü. Erzurum, 1992