![]() ![]() ![]() ![]() |
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى الذَّاتِ الْمُحَمَّدِيَّةِ. اللَّطِيفَةَ الأَحَدِيَّةِ.
شَمْسِ سَمَاءِ الأَسْرَارِ. وَمَظْهَرِ الأَنْوَارِ. وَمَرْكَزِ مَدَارِ الْجَلاَلِ.
وَقُطْبِ فَلَكِ الْجَمَالِ. اللَّهُمَّ بِسِرِّهِ لَدِيْكَ. وَبِسَيِرِهِ إِلِيْكَ.
آمِنْ خَوْفِي وِأَقِلْ عَثْرَتِي وأَذْهِبْ حُزِنِي وَحِرْصِي وَكُنْ لِي وَخُذْنِي إِلَيْكَ مِنِّي.
وَارْزُقِنِي الْفَنَاءَ عَنِّ. وَلاَ تَجْعَلْنِي مَفْتُوناً بِنَفْسِي. مَحْجُوباً بِحِسِّي.
وَاكْشِفْ لِي عَنْ كَلِّ سِرٍّ مَكْتُومٍ.
يَا حَيُّ يَا قَيُّومُ.
İbrâhim-İ Dessûkî kaddese’llâhü
sırrahu’l azizin salavât-ı için evliyâullah, “Bu salâvâtın faziletini Allah
Teâlâ bilir.” demişlerdir.
Allahümme salli ve
sellim alezzâtîl Muhammedîyyetil latîfetil ehadiyyeti
Ve merkezi medâril celâlî Ve kutbi felekil cemâlî
* Allahümme bisirrihi ledeyke
* Ve bi seyrihi ileyke âmin havfî ve âkil asreti vezheb hüznî ve hırsî
* Ve kün lî ve hûznî ileyke minnî
* Verzuknîl fenâe annî
* Vellâ tec'alnî meftunen bi nefsî
* Mahcûben bi hissî
* Vekşif lî an küllü sirrin mektûmin
* Yâ Hayyü Yâ Kayyûm!
"ALLAH'ım!
Sırlar Semasının güneşi, nûrların mazharı,
Celâl Dâiresinin merkezi (dönüm noktası:
akdes noktası),
Cemâl Feleğinin (yörüngesinin) kutbu (devrânda devreden
cismin cihân çarkının aksı) olan;
Ahadiyyet (her hususta mutlak
teklik) lâtifetinin (Ahadiyyetten Ahmedîyyete lütûf edilen incelik ve
hakikatlerin) tecellîgâhı (ilk zuhûr yeri, çoğalma ocağı olan) Zât-ı Muhammedîyyete salât-ü-selâm eyle!
ALLAH'ım!
O'nun Senin yanındaki
sırrı
(teslimiyet) ve Sana olan (istikamet) seyrinin hakkı için; korkumu gider emin kıl (emniyette eyle), (imkanla imtihan seyr-ü-sülûkümde,
teslimiyet ve istikamet tevhidinde) ayak
kaymalarımı (yolda sürçmelerimi, takılıp
düşmelerimi yoldan geri kalmalarımı) azalt,
hüznümü (üzüntümü, kederimi) ve hırsımı (dünyaya
tamahkarlığımı) gider (bertaraf et), benden
yana (lehime) ol;
beni, benden Kendine (Sana) al (çek), beni benden fenâ ile rızıklandır (benlik hastalığımdan kurtar, benliğimin yok olmasına izin,
inâyet ve hidâyet eyle, nefs perestlikten âzâd et!). Beni nefsime meftun kılma (nefsimin
fitnesine düşürme, nefsimin hevâ ve hevesiyle sihirletme, nefsime tüm gönlümü
verip ona vurulan, düşkün ve âşık olan kılma!). Âfâkı (dış dünyayı) tanıdığım
hislerimi (enfüsümü ve özümü tanıdığım
duygularımı) bana (şühûdî tevhid tekemmülüme) hicâb (perde, engel, yol kesici, çeldirici) etme! Bana her türlü, tüm gizli (saklı) sırları aç
(ifrat ve tefritten koru, i'tidal üzere ve hazımlı
kıl, şaşırtma-taşırtma!) YÂ HAYYU YÂ KAYYÛM (celle
celâluhu)!"[1]