| |
Ebu Yezid Bestami (875) kaddesellâhü sırrahu’l azîz anlattı.
Ruhumun semalara yükseldiğini gördüm.
Cennet ve Cehennem ona gösterildiği halde o hiçbir şeye bakmıyor, hiçbir şeyle ilgilenmiyordu, çünkü o hadiseler aleminden ve onu örten perdeden kurtulmuştu.
Sonra vücudu Birlik ve kanatları Ebediyet olan bir kuş oldum, ve Mutlak varlığın havasında Saffet küresine gelinceye kadar uçmağa devam ettim.
Ebediyet tarlasındaki Birlik ağacına baktım.
Bir de baktım ki bütün bunlar benim, o zaman haykırdım:
"Ey Turab bu hodbinlikle [kendini beğenen, enâniyetle, bencil, kibirle.]ben sana erişemem. Çünkü ben kendimden kurtulamıyorum"
O zaman Allah Teâlâ: "Ey Ebü Yezid sen benim sevgili resulümün arkasından giderek kendi nefsinden kurtulmalısın. Gözlerini onun ayaklarının tozuna sür ve hep onun arkasından git" diye cevap verdi.
Kaynak: Hucvuri, Keşful Mahcub (terc. Nicholson), s. 238
Ruhumun semalara yükseldiğini gördüm.
Cennet ve Cehennem ona gösterildiği halde o hiçbir şeye bakmıyor, hiçbir şeyle ilgilenmiyordu, çünkü o hadiseler aleminden ve onu örten perdeden kurtulmuştu.
Sonra vücudu Birlik ve kanatları Ebediyet olan bir kuş oldum, ve Mutlak varlığın havasında Saffet küresine gelinceye kadar uçmağa devam ettim.
Ebediyet tarlasındaki Birlik ağacına baktım.
Bir de baktım ki bütün bunlar benim, o zaman haykırdım:
"Ey Turab bu hodbinlikle [kendini beğenen, enâniyetle, bencil, kibirle.]ben sana erişemem. Çünkü ben kendimden kurtulamıyorum"
O zaman Allah Teâlâ: "Ey Ebü Yezid sen benim sevgili resulümün arkasından giderek kendi nefsinden kurtulmalısın. Gözlerini onun ayaklarının tozuna sür ve hep onun arkasından git" diye cevap verdi.
Kaynak: Hucvuri, Keşful Mahcub (terc. Nicholson), s. 238